Sevgili
Senin pencerenden de
Uçurtmalar uçurmak isterdim mavi okyanuslara
Sana da anlatabilmek isterdim
Gözlerimin susuzluğunu
Ve damlaların ziyanında geçen her gece
Bir yeşil nöbettir şefkati beklemek
Bana
Sen gel isterdim
Sevgili
Senin de benim gibi
Kaderi el yazması bir kalemin olsun isterdim
Mürekkebi aşk
Sonsuzluğuma çiz isterdim pembe gülüşlerini
...
Ve tuttuğun bardak olmak isterdim
Orucunu suyla açacağında...
Sevgili
Senin de çocukluğun olmak isterdim
Yine ellerimi arkamda bağlayıp ilk kez
İlk adımımı yeniden atmak
Seninle
Ve masallar okumak isterdim
Boyumdan büyük...
...
Adımı sen koy isterdim
Bakir aynaların nazlı camlarından
İlk kez bakarcasına tozlu bir yüze
“Kardelen” olmak isterdim
Ve senin beyazlığında kaldırmak başımı
Sıyrılarak kollarının arasından
Öpercesine vakti geçmiş hayalimi
Beyazlığında
Kalmak isterdim...
22 Ekim 2007 Pazartesi
Beyazlığında Kalmak Senin
10 Ekim 2007 Çarşamba
Merak
Bir hayalin kıpırtısı mıdır bana yaklaşan
Bir kuşun göçü müdür yoksa
Saklanan...
Meraklarımda korkak
Ve sefil bir tıkırtının titreyerek beklediği gibi
Onu duyan kimliği
Bekliyorum ben de
Gelip beni alacak olan
Kuşku dolu bulutların keskin kokusunu
Sevmek kadar gerçek
Yokluk kadar
Yalan
Bekliyorum
Bugün
Bugün
Tüm geçmişlerim parça parça
Toz toprak her yer
Ve rüzgar
Esmede inadına
Benle boy ölçüşen...
Yağmura yapılmış her iltifattan
Daha elemlice bir ağlamaktır
Ilık bir ölümle irkilen tenime
Sarılan...
Ve bugün
Bilmediklerimin azalacağı bir yarındır
Koşmaktır...
Gülmek
Sevişmek
Özlemlerim bilinmeze de olsa
Bilmektir tek aşkım
Anlaşılmayan...
Bugün sendirsin
Söylemek ne güzel bunu
Şefkati adında bulduğum
Ve hissettiğim
Ve sen...
Karanlığı inletirken mavi delikler
Her bir diğerinden farklı olan
Tek bir damla...
Bugün sendirsin
Ve nasıl dolaşıp geldiysen bana
Yarın da öyle dön
Ne güzel şey
İstemek bunu
Bugün