4 Ekim 2009 Pazar

bir ruh istiyorum

beni kısıtlayan bedenimden
ya da durduran bilincimden öte
bir ruh istiyorum canı sıkılmasın hiç
çizilmiş yollarıma bir de yukardan bakayım
yağmasın yağmur
doğmasın güneş
ama hep verimli kalsın topraklarım.
::
istiyorum istediğimde yaprak olmak
istediğimde yağmur
istediğimde yol
istediğimde uçmak
ben özgürüm naralarında budala kalmışlara inat
(gerçekten) özgür olmak (istiyorum)
sürmek
bir tarladan
bir evrenden
bir yoldan öte
bir yalandan öte
(önce) kendimi sürmek.
istediğimde
istiyorum bir tam istemek olsun bu
tatmin olsun
tutsak doğam.
doğaya tutsak
evrene tutsak (doğam tatmin olsun istiyorum)
doğadan evrenden öte
özgür olmak (istiyorum).
bir ruh istiyorum
tüm algılardan uzak
tüm inançların karanlığından arınmış
kendi yarattığım (bir ruh)
kendi özgürlüğümde bir ruh
canı sıkılmasın hiç
can sıkıntısını da tatmak istemedikçe...
istiyorum
tüm isteklerimden bir anda kurtulmak
isteklerde kalmamak
yeni anlarda
yeni zamanlarda
istiyorum
hep yeni şeyler istemek.
::
beni kısıtlayan bedenimden
ya da durduran bilincimden öte
bir ruh istiyorum.
::
bir ruh istiyorum
kendimden öte
yalnız kendime tapan.
kendimi bulan
eliyle koymuş gibi
elimle koymuş gibi.

Özcan Erman Yüksel
4 Ekim 2009, Pazar, 15:30 gibi.
sonbahar yağmurundan sonra ıslanmış yolda yürürken...

18 Ağustos 2009 Salı

şans diye bir şey

şans diye bir şey var arkadaş
yakalıyorum, tutamıyorum.
en küçük ihtimallerinde buluyor karanlık beni hep
düşün ki
yeni aldığın çakmak yakmıyor sigaranı...
şans diye bir şey var arkadaş
geliyorum demiyor.
benim itirazım yok son vapuru kaçırmaya
saatinde gelir yakalarım
ama her vapur karşıya geçerken benim bindiğim batıyorsa
şans diye bir şey var arkadaş.
ya da ikramiye bana çıkmadı diye üzülmüyorum
çıkmaz..
ama çıkarsa
şans diye bir şey var arkadaş..
aklın hep en olası şeylere çalışırken
ve sen öğrenmişken neyi nasıl yapacağını
hep en olmadık şeyler seni buluyorsa
aklının suçu ne..
şans diye bir şey var arkadaş..
en zeki adamın en çok korktuğu
sefillerin sığındığı
eski romalılarınsa taptığı
şans diye bir şey var
itirazım var arkadaş..

24 Temmuz 2009 Cuma

beyazdı

beyazdı
kirlettik
sevmedik bu göz alıcı rengi
sıkıcıydı çünkü tek başına
anlatmıyordu bir şey
ona anlamlar yükledik

beyazdı
kirlettik
can verdik
bir canla beraber
hareket geldi
güzellik ve kötülük geldi
yaşam geldi
lekeler ve hastalıklar da geldi
ölüm de geldi

bir can verdik ve bozduk boşluğu
doğayı bozduk
yalnızlığı bozduk
hayatlar yarattık kendimize
mutluluğu yarattık
ve dertleri
kavgayı yarattık
yıkımı da yarattık...
bir hayat yarattık
ve yaşaması gerektiğine
yaşamaktan başka çaresi olmadığına inandırdık onu.
yaşamak çaresizliğiyle
baş başa bıraktık hayatı
boş ve beyaz bir kağıttı önce
kirlettik

22 Temmuz 2009 Çarşamba

kadın ve ayna

kadın hep gülen bir maske aldı dükkandan
sevimli mekanların her gün tozu alınan tılsımlı masalarında
koyu muhabbetler döndü
kadehler ve kahkahalar...
herkes çok sevdi gülen kadını
akşam evine döndüğünde
gülen maskesini çıkarmadan baktı aynaya
kadın ağlıyordu
ayna bilmiyordu

9 Temmuz 2009 Perşembe

geleceğe özlemler

yine eser rüzgar
yine gülümser bir kuş açarken kanatlarını gökyüzüne
ben görmem
yanlış seçimlere kilitli gözlerimle
boş bakarım
bakarım önüme arkama,
bakarım toprağa ve suya.
yitmiş zevkleri arasında
son güne saklanmış bir alışkanlığın
batar güneş
çalar sirenler
duymam..
yeni şeyler yapmak özleminde
hayallerim ışıldatır başka dünyaları
belki bambaşka bir gelecekte;..
gidemem göremem..
tutsak kalmış gözlerimle
ve bugüne saplanmış bedenimle ben
kuramam saatleri
bir dans figürünü tamamlarcasına
ayaklarımın götürdüğü yere giderken
gözlerim başka bir hayalin gözlerinde
bir kadına dokunurken
belki bambaşka bir gelecekte
benimle aynı zamanda hiç yaşamayacak
aynı aralıklara hiç denk düşmeyecek
bambaşka bir kadın-
-düşer gözlerimden
düşer uçurumlara
belki onu hiç göremem
(ama o bilir beni geçmiş yaşantımı dinlerken-
-bir yerlerden)
o sever beni.
ben sevemem.
(çünkü ben bilemem..)
yine eser rüzgar
yine tatlı tatlı sesleriyle çarpar yaprakları ağaçların
görmem.

Özcan Erman Yüksel
9 Temmuz 2009, Perşembe

20 Haziran 2009 Cumartesi

bir ses, bir gece ve iki renk

tüm kırmızılarda yanmak
ve tüm siyahlarda kaybolmak
bitmeyecek bir gecenin içinde
yalnız kalmış bir keman sesi gibi
hiç dinlenmeden
ve hiç yorulmadan
yalnız
kaybolmak..

26 Şubat 2009 Perşembe

bira

bir şişe bira gibidir hayat
hiçbir zaman yetmez
hep bir ikincisini daha istersin...
yaşamaktan zevk alabilmek için
bir şişe birayla sarhoş olacak kadar
çocuk kalmak gerek...
bir şişe bira gibidir hayat
ilk kez içenler için tadı acıdır
alışmak gerekir, yaşamak, bilmek
ve sevmek onu acısıyla tatlısıyla
..
bir şişe bira gibidir hayat
çünkü paylaşılınca güzeldir.